Homeopatiye bakış.

 

Nedir gerçekten homeopati? Homeopati, eşsiz ve bütüncül iyileştirme felsefesi ile, yaşamındaki değişimlere uyumlanabilmesi için, yaşayan canlıya nazik ve hassas bir dokunuştur. Homeopati, balans, farkındalık ve kendini gözlemdir. Temeli benzerlik kuralına dayalı, specifik prensiplerle uygulanan sistemli bir tedavi biçimidir. Diğer bir deyişle benzerin benzerle tedavisidir. Homeopatide hassas, cok güçlü ve toksik etkisi olmayan binlerce ilaç vardir ve bunlardan bir tanesi kişinin o andaki duruma karşılık gelerek kisi ile örtüşür. Kişiye özgü verilen homeopatik ilaçlar, bütüncül iyileştiren sistemi ile kişinin yaşam enerjisini yükseltir, güçlenen bedende yeniden balans kurulur ve hayatin içinde özgürce akisa dahil olunur. Homeopati hem akut hem de kronik hastalıklarda rahatlıkla uygulanır.

 

Essiz ve benzersiz Homeopathy, benzeri benzerle tedavi eder. Eğer bir madde sağlıklı bir insanda bazı belirtilere neden oluyorsa bu madde aynı belirtileri gösteren hasta bir insanı tedavi edebilir. Örneğin, soğan, gözlerde yanma, yaşarma ve burun akmasına neden oluyorsa, soğanın homeopathic olarak hazırlanmış şekli aynı allerjik belirtiler gösteren hastanın iyilesmesinde kullanılabilir (göz yaşarması ve burun akması).

 

Benzerin benzerle tedavisinin çıkışı 2500 yıl öncesine dayandığı halde, ilk kez 1796’da Alman doktor Samuel Hahnemann tarafından geliştirilip sistematize edilmiş ve Homeopathy olarak tanımlanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da kabul edilerek, ikiyüzelli yıldır tüm dünyada uygulanmaktadır. Günümüzün bilinen modern tıbbından sonra ikinci sırada kullanılmaktadır.

 

Homeopati nasıl işler?

 

Homeopati bilinen tedavi yöntemlerinden farklı olarak kişiyi bütüncül iyileştirmeyi hedefler.  Hastalığı veya organı değil kişiyi iyileştirir. Homeopati kişiyi bütün olarak ele alır yani ona zihinsel, duygusal, fiziksel ve içinde bulunan çevresi ile bakar. Böylece, homeopat, benzerlik prensibi ile 3000 in üzerinde homeopatik ilaçlardan bir tanesini hastanın bulgu ve belirtilerinin o andaki toplamına göre verir. Bu yüzden homeopatik ilaç hastalık ismine veya organa değil kişiye verilir. Hastalık isminin onemi olmadiği için de, teşhis edilemeyen durumlarda da uygulanır.

Homeopatik remedi, kişinin yaşam enerjisini artırmaya ve kuvvetlendirmeye çalışarak, doğuştan var olan vücudun kendi kendini iyileştirme gücünü mumkün kılar. Bunu da vücüdun, hastalık sırasında veya başlamadan önce, hastalıkla savaşmak için doğal olarak verdigi reaksiyona bakarak yapar. Yani Homeopat, hastalık belirtilerini bastırarak değil bilakis belirtilerin oluşturduğu resme göre homeopatik ilaci verir. Her birey kedine özgü ve dünyada bir benzeri olmadığına göre, birey hastalandığında da dışarıya verdiği belirtiler aynı hastalığı olan diğer kişilerden farklı olacaktır.

Kısacası, aynı hastalıktan muzdarip iki ayrı kişiye aynı homeopatik ilaç verilmez. Örneğin kulak enfeksiyonu geçiren iki farklı çocuğun ortak tipik enfeksiyon belirtileri ateş, öksürük, burun akıntısı, ağlama nöbetleri gibi belirtilerdir. Ama yine de her bir çocuk hastalığını kendine özgü kişisel bir yolla gösterir. Yani tipik enfeksiyon belirtilerin yanında onu bireyselleştiren  terleme, susama, soğuk- sıcak ilişkisi, uyku durumu, rahatlatan ve kötüleştiren faktorler, belirtilerin alevlenme zamanı, huzursuzluk, anksiete, sevgi ve ilgi isteği….gibi, bir dizi ayıredici objectif ve subjective belirtiler vardır. Kısacası, her çocuk kulak enfeksiyonunu kendine özgü kişisel bir biçimde ifade eder.

 

Homeopatik İlaçlar (Remedi)

 

Homeopatik ilaçlar, doğal yasamın içerisindeki maddelerden genellikle hayvan, bitki, ve minerallerden elde edilir. Specific yöntemlerle farmokopesi standardlarında dünya çapinda modern labaratuarlarda hazırlanır. Maddenin kendisinden ana tentur olarak hazırlanıp içerisindeki madde ölcülemeyecek kadar defalarca suyla seyreltilir ve çalkalanir. Her seyreltme aşamasında maddenin toksik yan etkisi etkisiz hale gelirken; çalkalama yöntemi ile de maddenin dinamik etkisi (tedavi edici kısmı) artırılır. Böylece, ideal olan hızlı, hassas, zararsız ve kalıcı homeopatik tedavi uygulanır. Örneğin, Apis bildiğimiz bal arısından, Natrum muriaticum deniz tuzundan, Drosera sundew bitkisinden elde edilmiş birer homeopatik ilaçtir.

Homeopatik ilaçlar, klinik olarak iyileşen hastalarda yapılan gözlem ve deneyimlerden sonra hastalığı da tedavi edici olduğu tespit edilmiştir. İlaçlar, deney hayvanları üzerinde yapılan testlerden sonra elde edilmediği halde hayvanlar üzerinde de etkilidir. Başka ilaçlar kullanan hastaların bunların yanında homeopatik ilaçlarida kullanmasında hiç bir sakınca yoktur bunun aksini iddia eden bir belge de sunulmamıştır. Homeopatik ilaçların içerisinde bir canlıya zarar verecek hiç bir kimyasal madde bulunmaz ve minumum dozda verilir. Yeni doğmuş bebekte, hamile anne adayında ve en yaşlı kişilerde bile güvenle kullanılır.

 

Homeopatik uygulama sırasında allopatik doktorumu da görmem gerekiyor mu?

Allopatik doktorunuzla her zaman ilişkide olmanız gerekir. Yapılacak gerekli testler icin sizi yönlendirecektir ve bu sonuçları homeopatınız da görmek ister. İdeal olarak, beraber takım halinde çalışmak sizin sağlığınızı yeniden elde etmenizi kolaylaştıracaktır.

 

Homeopatik ilaçlarla iyileşme süresi ne kadar zaman alir?

Iyileşmenin başlamasi; anında, bir kaç saat içerisinde, bir kaç ay içinde veya daha fazla zaman alabilir.

Homeopatik ilaçlar özellikle akut durumlarda örneğin ishal, akut infection, ateş, akut başağrisi, şok hallerinde çok hızlı sonuç verebilir. Kronik durumlarda ise hastalığın hikayesine, kişisel ve aile geçmişine, kullanılan allopatik ilaçların durumuna, kişinin hassasiyetine, kişinin yaşina ve genel sağlık durumuna bağli olarak süreç değişir. En uygun protocol belirlenir. Bunun uygulanması ve sureç homepat tarafından kişiye açıklanir.

 

Homeopatik ilaç sonrası ne beklenmelidir?

Kronik durumlarda kişi remediyi aldıktan sonra bir dizi değişimler yaşar. Bazılari hoş bir iyilik hali ve iyimserlik deneyimler.

Bazen kısa bir süreliğine belirtiler kötüleşebilir ama bu remedinin etkisini göstermesine dair iyiye işarettir.

Bazılarında ise sistemin kendini temizlemeye yönelik sanki “bahar temizliği” etkisinde ciltte kızarıklık, döküntü, flue benzeri durum, akıntı, terleme gibi belirtiler görülür.

Bazı kişilerde eskiye ait bazı belirtiler genellikle kısa süreliğine yeniden görülebilir. Bu belirtiler iyileşme prosesinin önemli bir parçasıdır başka bir yöntemle veya başka remedi ile tedavi edilmeye  calışılmamalıdır. Kısa bir süre sonra geçecektir.

Bazı kişiler ise hiç bir değişiklik hissetmeyebilir. Homeopat yeniden durumunu değerlendirerek ya ilacin dozunu değiştirir ya da tamamen başka homeopatik ilaç verir.

 

Bütün durumlarda, uygulama boyunca homeopat ile sürekli iletişimde olup geri bildirimde bulunmak önemlidir. Ayrıca kişinin kendini gözlemleyerek bu süreçdeki değişimlerini not alması ve takibe gittiğinde götürmesi süreci kolaylaştırabilir.

 

Beslenme alışkanlığımı ve yaşam tarzımı değiştirmelimiyim?

 

Tam beslenme, düzenli egzersiz, kaliteli bir uyku ve kendinizle başbaşa kalacağınız dinlendirici hobilerin hepside sağlıklı bir yaşamın parçalarıdır. Fakat bazen eskiden beri gelen yanlış alışkanlıkları bırakmak biraz zordur. Bircok hasta kendinde gözlemler ki homeopati ile iyileştikten sonra kendilerini fiziksel, duygusal daha iyi hissedip sağlıklı yaşam için gereken seçimleri kendiliğinden ve fazla zorlanmadan uygulayabilmektedir.

 

Copyright ® 2016  Yasemin Bayazıt Hassan  -  Homeopat

 

Bu site tamamen bilgilendirilmek için hazirlanmis olup, bir tedavi protokolunu savunmak amacini tasimamaktadir. Sagliginiz ile ilgili teshis ve tedavi edilmesi gereken durumda lufen doktorunuza basvurunuz. Baska bir tedavi yontemine gecmeden once doktorunuzla konusun ve surekli kullandiginiz ilaclari birakmaya kendi kendinize karar vermeyin.

Tüm yeniliklerimizden. gelişmelerden ve yayınlarımızdan e-posta adresinizi bizimle paylaşarak haberdar olabilirsiniz.

Form gönderiliyor...

Sunucu bir hatayla karşılaştı.

Form alındı.